Kuruluşu 1964 yılına dayanan; ancak 3 Şubat 1970 tarihiyle kimliğini, ideolojisini ve Türkiye ve İslâm coğrafyası için tezlerini uzun soluklu Yeniden Milli Mücadele mecmuası ile duyuran bir harekettir Mücadele Birliği.
Fikir ve Kültür Topluluğu: Mücadele Birliği
Afyon, Konya ve İstanbul hattında bir grup idealist gencin fikri, ideolojik bir disiplinle memleketin kaos ve kargaşadan kurtuluşu adına bir araya gelmesi ile kurulan Mücadele Birliği, 1 Kasım 1967 yılında Konya’da Anadolu’da Hamle Gazetesi’nde yayımlanan nizamname ile kuruluşunu gerçekleştirir. Mücadele Birliği adı verilen derneğin on kurucu üyesi vardır: Aykut Edibali, Yavuz Aslan Argun, Mehmet Çetin, Mevlüt İslamoğlu, Kemal Yaman, Mevlüt Baltacı, Hasan Elmas, Yılmaz Karaoğlu, Necmettin Erişen, İbrahim Akpınar. Mücadele Birliği, fikir ve kültür topluluğu olarak kurulur. Beş temel ilke nizamnamede yer alır: İman, ilim, şahsiyetçilik, adalet ve milliyetçiliktir. Genel Merkezi Konya olan derneğin Sancak adı verilen şubeleri açılır. 1968’de İstanbul, daha sonra Afyon Sancakları kurulacaktır.
Yeniden Milli Mücadele’den İlk Çağrı: Milletim Uyan!
Teşkilatın en fazla ses getiren, uzun soluklu yayın organı 3 Şubat 1970 tarihinde yayına başlayacaktır. Haftalık olarak neşredilen, ileride 12-20 bin tirajı bulacak olan, 16 sayfalık Yeniden Milli Mücadele Mecmuası, “Milletin Uyan!” kapağıyla yayın hayatına başlar. İlk sayıda Sahibi Ömer Ziya Belviranlı, Mesul Müdürü A. Selim Erkoç, Devamlı Yazı Kadrosu’nda ise Aykut Edibali, Yılmaz Karaoğlu, Necmettin Türinay, Sabahattin Eriş yer alacaktır. Başyazılar teşkilatın lideri Aykut Edibali tarafından ve isimsiz kaleme alınmaktadır. İlk sayının başyazısında şu sözler yer almaktadır:
“Milletimizin buhranı, milletimizin asırlardan beri yaptığı mücadeleyi kaybetmesinden doğmaktadır. Ve kelimenin tam manasıyla, yuvarlandığımız buhran korkunçtur. Millet düşmanlarının, milletimizi köleleştirmek için sürdürdükleri sınırsız harp, önce imanımızı, ahlakımızı ve kültürümüzü kemirirken; diğer taraftan zenginliğimizi çalarak tam bir esaretin içine yuvarlanmak istemektedir. Millete hayat veren ideallerin alçakça darbelenmesi neticesi, siyasi askeri, ahlaki ve kültürel alanda hıyanet tomurcuklandı. (…)
Ancak içinde yüzdüğümüz buhran, sebepsiz ve basit olmaktan başka; gayesiz de değildir. Zira içine yuvarlandığımız buhran, şuurlu bir kadronun rehberliğinde bütün milletin teşkilatlanması ve mücadeleye katılması ile yok edilmezse; Türkiye’mizi, milletimizi, dinimizi bekleyen bir tek akibet vardır: Yok olmak!”
Bu savaşın kolay olmadığını biliyoruz. Dünyanın en güçlü sermayeleri ve tekniği karşısında; milletimize hazırlanan hıyanetleri duyurmak, onu teşkilatlamak ve mücadeleye sevk etmek elbette kolay değildir. İşte “Yeniden Milli Mücadele” milletin muhteşem mazisine uygun bir hayat kurmak isteyen, bütün vatanseverlerin, gerçek müminlerin mecmuası olmak için çıkıyor”
10 yıl aralıksız devam edecek olan Yeniden Milli Mücadele Mecmuası, gündemi belirleyen kapakları ve muhtevası ile adından söz ettirecektir. YMM dergisinin yayın politikasını belirleyen ve YMM Hareketi kadrolarının eğitimde esas aldığı çalışmalardan üçü, derginin ilk yayın yılında ön ve arka kapak iç sayfalarında yayınlanmıştı. Bunlardan biri hareketin doktrinini (akaidini) dile getiren “İlmi Sağ”; bir diğeri hareketin fikri ve siyasi kimliğini vurgulayan “İnkılap İlmi”; ve üçüncüsü de hareketin metod ve stratejisine açıklık getiren “Yeniden Milli Mücadelenin Stratejisi” başlıklı seri yazılardı.
Mücadele’nin Kültür ve Sanat “Pınar”ı
Kuruluşunda belirtildiği üzere bir kültür hareketi de olan Yeniden Milli Mücadele, İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’nda filizlenen Pınar’a yeniden omuz vererek, Türkiye’nin kültür sanat anlamında adından söz ettirecek bir Pınar’ı haline getirir. Genç Mücadelecilerin merkezi haline gelen okulda talebe cemiyeti adına yayın yapan Pınar Dergisi, Mücadeleci gençlerin eliyle ve yine talebe cemiyeti adına yayın faaliyetini sürdürür. Derginin yayıncı ve yazar kadrosu yine talebelerden oluşur. Talebe Cemiyeti Başkanı Şefik Dursun sahibi hüviyetindedir. Yazı işleri ve İdari Müdür, Yusuf Çalışkan’dır.
1971 sıkıyönetim döneminde, okul müdürü Pınar’ın Yüksek Öğretmen Okulu Talebe Derneği adına yayınlanmasını yasaklar, “Pınar” yine “Mücadele Birliği’nin sahipliği altında yayınını sürdürür. Ocak 1972’de 1. sayı ile verilen -zorunlu- bir yıllık aradan sonra derginin yoluna “Akif” sayısı ile devam ettiğini görüyoruz. Bu safhadan sonra derginin sadece bir talebe cemiyeti yayını olmaktan öte kurumsallaştığını ve daha fazla dergi havasına büründüğünü söylemek mümkün. Yeni dönemin hissiyatını yansıtan şu cümleler “kültür savaşı” veren mücadele kadrolarının meramını çok iyi anlatıyor:
“Anadolu’nun ruhunu dile getiren düşünceler şimdi daha güçlüdürler. Çoban Mehmed’in kavalındaki içli ses şimdi daha berrak, başı yaşmaklı ninenin samimiyet dolu duası şimdi daha canlı, kundaktaki çocukların yaşama azminin ifadesi çığlıklar, yabancı eller tarafından ülkemize gönderilen bombalardan molotoftan, stenden, şimdi daha kuvvetli, Çiftçi Hasan Emmi’nin çağlar eskiten inancındaki doğruluk şimdi daha belirlidir. İşte inanç menbaından beslenen PINAR bunca zor dönemlerin arkasından yine size ulaşıyor.” (“Kıymetli Pınar Okuyucusu”, Pınar, Ocak 1972, Sayı:1)
Yeni dönemin Pınar’ı, sahibi sıfatıyla Gazi Altun, Yazı İşleri Mesul Müdürü sıfatıyla İsmail Kaya’ya emanettir. Millî sanatın inşası yolunda her biri yirmili yaşlarda genç kalemler, önemli dosyalar hazırlamışlar, önemli makaleler, şiirler, hikayeler kaleme almışlar.
Pınar Dergisi, Türkiye’de kültür ve sanatın nabzını elinde tutmuş, bugün kamuoyunun yakından tanıdığı onlarca şairin, yazarın yetişmesine vesile olmuştur. Pınar Dergisi’nin yayın hayatına atılma gayesini Gazi Altun bir konuşmasında şöyle açıklıyor:
“Pınar, düşünce ve sanat anlayışı bakımından elbette ki, nevzuhur bir hareket değildir. O, sadece devraldığı mirası geliştirme ve hatta devletleştirme mütevazı iddiasına sahip milliyetçi yayın organlarından bir tanesidir. Diğer kardeş dergilerin karşılaştıkları zorlukları biliyorduk. Her biri kıymetli görevler ifa etmiş ve etmekte olan, Hisar, Türk Edebiyatı, Kubbealtı Akademi, Yeşilay, Töre, Hareket, Diriliş gibi dergilerin tecrübeleri bize yol gösterdi. Kıymetli düşünür Aykut Edibali beyin teşvik, yardım ve rehberlikleriyle dergimizin fikir temelleri atıldı ve yayına böylece başladı.” (Pınar, Mart 1976, Sayı:51)
Gazi Altun, Veli Şirin, Mehmet Akif Ak, M. Ali Taşçı, Mehmet Taçdiken (Taşdiken), Hüseyin Özbay, Bayram Merdan, Gömülü Çoban (Faik Eryıldız), Nebil Alpaslan, Necmeddin Türinay, Hüseyin Gülerce, Ertuğrul Şakar, Hasan Erden, Hasan Karal, Saim Okan, İhsan Işık, Recep Kırış, Salim Demirezen, Muhammed Nur Doğan, Abdülkadir Hasbek, Fehmi Arıktekin, Yusuf Çalışkan, Haşim Vatandaş, Necati Aykan Pınar’dan geçen bazı isimlerdir.
Ocak 1973’te Mücadele Birliği yeni bir dergiyi de yayına sokmuştur. İlim Kültür San’atta Gerçek. Bu dergi daha çok ilmi araştırmaların, akademik yazıların mecraı olacaktır. Derginin sahibi olarak genç yaşta vefat eden Mehmet Çetin yer almaktadır.
Pınar’dan Gerçek’e: İsim ve Nöbet Değişimi
Bu arada Pınar Dergisi yaklaşık on yıl süren bir yayın hayatından sonra teşkilat içinde yaşanan bir hadise ile Pınar adıyla yayınına son verir ve Gerçek’le yoluna devam eder. Pınar’ın “Gerçek”e dönüşme süreci 1978 tarihli Gerçek Dergisi’nde şu cümlelerle duyurur:
“Aynı satırları daha bir ay öncesine kadar Pınar dergisinin ilk sayfasında yazıyorduk. “Gerçek”e taşınmış durumdayız. Bu değişikliğin sebeplerini açıklayan yazıyı ilk sayfalarımızda okuyacaksınız. Biz bu tebdili mekanın ferahlık getirmesini dileyelim.”
Günlük Gazete: Bayrak
Bu süreç içerisinde teşkilat, Mehmet Emin Alpkan’ın Bizim Anadolu Gazetesi’nin yarı hissesini alarak, Kemal Yaman ve Mevlüt Baltacı sorumluluğunda gazete yayınına devam ederken, 1976 yılında satılığa çıkarılan Yeni Ortam Gazetesi’nin matbaasının satın alınması ile 1 Mart 1976 tarihinde Bayrak Gazetesi’ni de yayın hayatına başlatmıştır. Gazetenin sahibi Yıldırım Kemal Akıncı, Yazı İşleri Müdürü ise Yılmaz Karaoğlu’dur. Gazete “Milletin varoluş ve yüceliş davasına yayın yolu ile hizmet etmek” gayesindedir. 1980 yılına kadar devam eden günlük gazete tecrübesi 16 Şubat 1980’e gelindiğinde yerini haftalık gazeteye bırakacaktır.
İllerden Mücadele’nin Sancağını Taşıyan Kültür Sanat Dergileri
Mücadele Birliği’nin 10 Nisan 1970 tarihinde mahkeme kararı ile dernek faaliyetlerine son verilmesi neticesinde özellikle her şehirde farklı isimlerle kültür dernekleri kurulmuş, bu derneklerin yönetimi üç kişilik karar divanından oluşmuştur. Bu dernekler eliyle de hem teşkilatın dinamik kalması sağlanmış hem de halk kültürü adına iz bırakacak yayınlar yapılmıştır.
Bunlardan Bursa İlim Kültür Derneği “11 Eylül Bursa’nın Kurtuluşu”; Van Kültür ve Sanat Derneği “Kültür ve Sanatta Van”; Ordu İlim ve Kültür Derneği “İlim, Kültür ve Sanatta Ordu”; Elazığ İlim ve Kültür Derneği “Elazığ’ın Sesi Harput”; Erzurum İlim ve Kültür Derneği “Aziziye”; Karadeniz Kültür Derneği “Horon Doğu Karadeniz’in Sesi”; Balıkesir Kültür ve Sanat Derneği “Kuvay-ı Milliye”; Gaziantep İlim ve Kültür Derneği “25 Aralık”; Çorum İlim ve Kültür Derneği “Kültür ve Sanatta Çorum’un Sesi”; Manisa İlim Kültür ve Sanat Derneği “Manisa’nın Sesi Mesir”; Çorum’da müstakil bir dergi olarak “İlim, Kültür ve Politika’da Gerçeğe Doğru” isimli dergiler yayınlanmıştır.
Bir Ulu “Çınar”
1991 yılında merkezi Ankara olan Çınar Gençlik ve Spor Kulübü’nün yayın organı olarak yayın hayatına başlayan Çınar Dergisi, Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı’nda yetişen gençlerin gayretleri ile 2000’li yılların sonlarına kadar kimi zaman İlim Kültür ve Sanat’ta Çınar Dergisi; kimi zaman ise Anadolu Çınar olarak ses vermiş, 2000’li yılların sonunda ise yayın hayatı nihayet bularak tarihteki yerini almıştır.
“Çağrı”mız Tüm İnsanlığa…
Aynı zaman diliminde yine hareketin bir yayınını daha görüyoruz. İnsanlığa Çağrı Dergisi. Mayıs 1990’da yayına başlayan ancak sadece beş sayı çıkabilen dergi de muhteva anlamında dolu bir dergi olarak karşımıza çıkmaktadır. Derginin sahibi Ferit Edibali, Yayın Yönetmeni Sait Edibali, Yazı İşleri Müdürü Ramazan Kiraz, Yayın Kurulu ise Mehmet Güngör, Hasan Erden, Ramazan Kiraz, M. Akif Ak, Mustafa Yıldız’dan oluşmaktadır. Derginin idare merkezi İstanbul’dur. Dergi Sunuş yazısında maziye de atıf yaparak bir sürekliliğe işaret eder:
“Bu milletin imanına, kültür değerlerine, ahlakına ve bu milletin çocuklarına inanmak, güvenmek davamızın başı. Bundan yıllarca önce bir mütevazı öğretmen okulu dergisi, aynı inanç ve heyecanla kısa sürede millete mal olan bir mektep, ocak olmuştu. Türk siyaset, kültür ve sanat hayatında yer alan birçok isim bu mektepten feyz aldılar. Ve Türk irfan hayatının verimli yazarları, sanatçıları oldular. “Yeniden Milli Mücadele”, “Bayrak”, “Pınar” ve “Gerçek” çizgisinde fedakarca çalışan fikir, gönül ve dava adamlarını Türk milletinin hayır, takdir ve şükranla anacağına inanıyoruz. Aynı imanla, çizgimizi değiştirmeden, yılların birikimi ile bir mübarek seferde buluşuyor; iyiye, güzele, fethe ve mutluluğa çağrıda buluşuyor, yeniden başlıyoruz.” (İnsanlığa Çağrı, Mayıs 1990, S.1, s.3)
“Cihan Yıkılsa Emin Ol Bu Cephe Sarsılmaz!”
Temeli 1960’larda atılmış olan ve milletin topyekün kurtuluşu için kültür, sanat, siyaset alanında fikri mücadeleyi kendine bir alan seçmiş olan Yeniden Milli Mücadele Hareketi, bugün fikrî meyvelerini yine matbuat âleminde vermeye devam etmektedir. Bu ses, bu soluk, bu heyecan, varoluşumuzdan beri bizlere yüklenen sorumlulukla eşdeğer olarak insanlık var oldukça devam edecektir. 60 yılı bulan mazisiyle bu ses Yeniden Milli Mücadele’den, Bayrak’a, Pınar’dan, Gerçek’e, Çınar’dan, İnsanlığa Çağrı’ya, Ayizi’den, Gökmavi’ye ve Genç Yürekler’e devam edip gidecektir.
Değil mi cephemizin sinesinde iman bir,
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir,
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
(Mehmet Akif Ersoy)