Aynanın karşısındaki ruhum, uzanınca gecenin karanlığına. Hayaller silsilesi yaklaşır yamacıma. Şöyle söyler kendisine: Bir söylem hazırlarım kendime. İki kişilik orkestrayım ruh evrenimde. Bir tarafında somut benim. Karşımda kendimden bilmediğim benim. Çırpınırken içimde yaşama kıvancım, uçuşuverir can kelebeğim. Süratle geçen hızlı dakikalar. Hayal sahnesine beni çağırırlar.
Vakit o bilinen vakittir. Zaman istediği dosta erişmiştir. Orkestranın görünen silueti, aynanın karşısına geçmiştir. Saçını tarar. Ufak bir gülümsemeyle kendisine bakar. Anımsar. Kendini hatırlar. Aynanın karşısındaki ile savaşı işte şimdi başlar.
Sorular soracaktır elbet. Orkestrayı, orkestra yapan karşındakidir elbet. Az bir vakit alışıncaya değin, hayal sahnesine adımını atar. Sorular basit, cevaplar karmaşık değildir. Bakar, bakar… Soruyu şimdi sorar: Geçmişin üstündeki izleri, neyle silinir ki?
Yalan söyleyemez. Karşısındaki bilir kendisini. Doğruları söyleyeceği zaman; hali hiç de iyi değildir. Kendisini kandırmaya alışmıştır. Ama şimdi kandırabilir mi aynadakini? Uzunca vakit göz göze bakıştıktan sonra, birkaç cümle dile gelir.
Bilemezdim. Geleceğimi görebilsem, pişmanlığın tadını bilsem, kandırdığım kişinin kendim olabildiğini bilsem… Hiç çıkar mıyım karşına?
Ufak bir öksürükten sonra devam eder. Ben kendimi bilmedim. Bu bedene, ruhum ağır gelir. Şimdi çıkacağım hayal sahnesine. Benimle ne olur gelme!
Gitmek ister. Kurtulmak ister. Karşısındakine olan utancından, gözlerini kapar. Ufak bir nefes alır. Birkaç ufak nefesten sonra, Gözlerini karşısındakine diker.
Son bakışı merttir, gerçektir. Doğruları elbet hissedecektir. Hışımlanan bakışlara, cevabı nettir: “Geçmişin üstündeki izleri, bırakır yalana kendisini.” Bunu hep yaptı kendisine, karşısındakine…
Gülümsedi. Çevirdi kafasını karşısındakinden. Biliyordu. Hissediyordu. Seviniyordu. Kaçıyordu. Tek gerçekten. Kendisinden. Şimdi tam vaktiydi, hayal sahnesine çıkmanın. Şimdi tam vaktiydi, uyanmanın.
Her zaman karıştırmıştır. Hangisi kendisidir? Aynanın karşısındakiyse eğer, nereye gidecektir. Aynaya bakan ise eğer aynadaki kimdir?
Sesler yükselir. Adı ile seslenilir: Elif! Bu sefer daha hışımla: Elif! Şimdi hatırlar hangisidir. Kendisi başlangıçtır. İşte şimdi başlayacaktır.
*Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi