Sosyal ilişkilerimizde yer alan/alması gereken en önemli kavramlardan biridir empati. Bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, onun duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışması demektir.
Her insan ayrı bir dünyadır. Doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı özellikler onun kişiliğini oluşturur. İçinde yetiştiği çevre, aldığı eğitim, yaptığı iş, okuduğu kitaplar, başından geçen olaylar, kısacası yaşadığı hayat, hatta yaşamadığı veya yaşamak isteyip de yaşayamadığı her şey onun kişiliğine etki eder. Bütün bunların sonucunda da her insanın diğerlerinden çok farklı bir iç dünyası oluşur.
Her insanın hayata, insana, eşyaya ve olaylara bakış açısı ve buna bağlı olarak gösterdiği tepki ve aldığı tutum farklı farklıdır.
Sevgili Genç!
Sen de herkes gibi sosyal bir çevrede yaşıyorsun. Anne, baban, kardeşlerin, akrabaların, arkadaşların, ev ve okuldaki çevren, alışveriş yaptığın, ilişki kurduğun diğer insanlar…
Baban bazen seni üzmek pahasına niçin kızar? Annen niçin istemediğin bazı kurallar koyar? Kardeşlerinle, arkadaşlarınla bazen niçin anlaşamazsınız?
Senin üzüldüğün şeye başkaları niçin üzülmez veya sevindiğin şeye sevinmez? Seni heyecanlandıran bir şey niçin başkalarına etki etmez? Senin değer verdiğin şey niçin en yakınların için bile o kadar da değerli değildir? Niçin başkalarından istediğin tepkiyi alamaz ve bu yüzden hayal kırıklığına uğrarsın?
Niçin son zamanlarda baban daha sessiz? Niçin annen son zamanlarda mutsuz görünüyor? Niçin filanca arkadaşın senden uzaklaşmaya başladı? Bazı öğretmenler niçin böyle davranıyor da diğerleri başka türlü davranıyor?
Sevgili Genç!
Herkesin seni anlamasını istersin muhakkak. Peki, senin onları anlamak için bir çaban var mı?
Herkesin her konuda senin gibi düşünmesini ve davranmasını bekleyemezsin. Onlarla birlikteliğini sürdüreceğine göre, senin de onları anlaman gerekmez mi? Anlaman lazım ki anlaşasın. Anlaman lazım ki sen de ona göre davranasın. Sorun çıkmaması için, çıkan sorunların kolay yoldan çözümlenmesi için, birlikteliğin güzel bir şekilde sürmesi için, ailevi ve toplumsal barış, huzur ve mutluluk için empati şart.
Bize anlamsız, hatta ters gelen şeylerin belki de geçerli bir sebebi vardır; anladığımız zaman anlayış da gösteririz.
O halde, kendini diğer insanların yerine koymaya ve olaylara onların bakış açısı ile bakmaya çalış. Kendi açından değil, onların açısından; kendi şartlarında değil, onların bulunduğu şartlarda, kendi kişiliğinle değil, onların kişiliği ile… Böylece onların duygu ve düşüncelerini anlamaya çalış. Ve tabii ona göre davran! Elbette onlar da sana aynı yaklaşımı göstersinler. Keşke bütün insanlar empati yapabilse…
Baban senden ders çalışmanı istiyorsa ve çalışmadığın için kızıyorsa, acaba niçin? Senin başarılı olmanı, ileride iyi bir mesleğinin olmasını, kimseye muhtaç olmamanı istiyor da ondan değil mi? Haksız mı? Sen onun yerinde olsan farklı mı davranırdın? İleride çocuğun olsa ve ders çalışmazsa sen kızmaz mısın?
Annen “Eve erken gel.” diyorsa, geciktiğinde merak edip soruyorsa, acaba niçin? Ana yüreği bu, senin güvende olmanı istiyor, sana bir şey olmasından endişe ediyor da ondan. Kendini onun yerine koy ve düşün, haksız mı? Onun yerinde sen olsan ne yaparsın?
Babanın sessizliğinin sebebi işiyle ilgili bir sıkıntısı olabilir mi? Belki cebinde parası kalmamış da ay sonunu nasıl getireceğinin hesabını yapıyordur.
Annenin mutsuz görünmesinin sebebi, sana söyleyemediği bir hastalığı olabilir mi?
Arkadaşının senden uzaklaşmasına, senin yanlış bir davranışın sebep olmuş olmasın?
Canın sıkkınken birinin seni aramasını ve güzel bir şeyler söylemesini istiyorsan, sevdiklerinin de buna ihtiyacı vardır.
Bir başarı kazandığında tebrik edilmek istiyorsan başarı kazanan kardeşlerinin ve arkadaşlarının da beklentisi vardır.
Son zamanlarda dersten kopan, iyice içine kapanan sınıf arkadaşının belki bir yakını vefat etmiştir.
Filanca öğretmen bugün yaptığın bir espriye ters tepki vermişse, çok gerginse, belki de çocuğu hastadır.
Kapıcı her zamanki gibi sıcak davranmıyorsa, belki farkında olmadan kalbini kırdığın içindir.
Sana hediye alan baban, teşekkür etmeni beklemez mi?
Yemekten sonra “Eline sağlık anneciğim.” desen mutlu olmaz mı?
Onun sırası olduğu halde, “Bugün ben senin yerine fırına gideyim.” desen, kardeşin de bir dahaki sefere aynı jesti yapmaz mı?
Çoktandır görmediğin bir arkadaşına telefon edip “Özledim, sesini duymak istedim.” desen ne hisseder? Sen olsan ne hissederdin?
Sevgili Genç!
Empati kurmayı öğren.
Bunun için muhataplarına açık uçlu sorular sor.
Konuşmak yerine onu konuşturmaya çalış.
Hemen yorumda bulunma, yargılama, hüküm verme, iyice anlamaya çalış.
Kendi tecrübelerinden, okuduklarından faydalan, yetmezse başkalarından yardım iste.
Uzun sürebilir. İstediğin sonucu alamayabilirsin. Olabilir. Ama asla vazgeçme.
Kendin için de sonuçlar çıkar. Eksiklerini tamamla, yanlışlarından vazgeç.
Ama hep kendin ol, kendin kal.
Empati sayesinde toplumsal ilişkiler gelişir, güzelleşir. Daha az sorun çıkar, çıkan sorunlar daha çabuk ve kolay yoldan çözülür. Küskünlükler, kırgınlıklar, kavgalar azalır, hatta yok olur.
Hele aile içindeki sonuçları müthiştir. Aile üyelerinin birbirlerine olan sevgi, saygı ve bağlılıkları artar. Huzur olur, mutluluk olur.
*Yazarın “GENÇ” adlı kitabından.