Karanlığa aydın gülümseme gerekli
a doğrusu üzerine ay ışığı mimoza
serinlik sarma derdinde herkes sürekli
sağdan soldan koşular tutarak yaza
aradığımız rüzgâr kaç asrın hasreti
kaç şenlik esintisi deniz kıyılarında
şiir bir kelime kaldırmanın hayreti
ne ki umut bırakmış aranmayı yarında
görüntüleyerek yaşar gençlik yeniyi
görüntülenir bir de onca koyu poz
nasılsa akıl almayan tahminle hava iyi
kuşku tabii bulutlu göğde yitik yakamoz
mitoz bölünme değil günışığı akışı
böbürlenme sahte öksürük nahif kılık
fırınlanmış közde soğan kıvamında
hani şu pılı pırtı toplayan kibarlık
nedim der mehtapta kayıkla aheste
ritmik vuruşları dalgaların kumlara
gün derim dev dalga ömre bir nefeste
dönüyoruz vurdukça eriyen mumlara
bu çıfıt oyununda kandırılan az mı
soru askıda cevap yitik duvarda
herkes bencilliğini yıkayamaz mı
“verysoft” modla ekonomik ayarda.