sevinçlerin ham tadı ayrımsanınca damakta
bir gözün dalgınlık vakti
yıllarca denizin değil karanın kıyısında oturmuştur
ayrımsanır
ayrılır denizden
apartmanların defin boşluğu
şehirlerin beton inlerine gömülen
yaşamların şeffaf özdeşliği
ölümün tedirgin çehresini örten
mesainin yorgun boşluğu
ve nedensiz huzuru ayrımsanır
ayrılır denizden
duyumun sürrealizme sıkışan
yastıkları dönüştüren saplantıları
ânın kıskacında büklüm büklümdür
ve saçların
şakaklardan
başlayan mevsimi
vurunca çatlayan yüzlerine kuraklaşan zamanın
aynanın soğuk sırrı
günün sonunda ve başında
sanki hiç gün yüzü görmemiş
bir virane evdir her kişi
içinde okunan masallar unutulmuş çoktan
koşan çocukları
gülüşleri
ve yüzleri
herkesin önünden geçip gittiği
kimsenin görüp görmediği
bir virane evdir her kişi