Karanlık, yalnız bırakmalısın beni
Kendi içimde kayboluyor mısralar
Bir ilham uğruna kan dökeceğim bu dünyada
Şimdi sayfalardan dahi uzak durmak istiyorum
İstiyorum, yağmurlar altında ıslanmak
Sırılsıklam kalıp, toprağın üstüne yıkılmak
Sahte kalabalığın içinde olmaktansa
Yalnız bir başıma ömür kitabını rafa kaldırıp
İki metre tabuta uzanmak
Karanlık, güneşe meydan okuma
Yoksa yıldızlar da düşman olur
Sakın ola Leyla ile Mecnun masalına kanma
Bu dünyada, güller dahi sana karşı durur
Soruluyor, neden kelimelerin siyah veya beyaz
Ama cevaplayamıyorum, çünkü
Dilim lâl, griyi sakınıyorum şakaklarımdan
Karanlık, sen güneşe kavuşamazsın
Çünkü daha yolun başında çizgi koydu şair sayfalara
Karanlık, sen güneşe kavuşamazsın
Çünkü ay, her daim karşında duracak
Bir çırpıda vursalar mı ki alnımın ortasından
Belki Cemal Süreya gibi
Kelimeler boşalır dudaklarımdan
Belki Atsız gibi Kürşad’a koşarım
Karakoç’un yazdığı Reçete’yi özgürce
Duvarlara asarım
Amma ve lakin ben cesur değilim
Cesur değil şair sanılan
*Konya Karatay Nizamülmülk Anadolu Lisesi Öğrencisi