loader image

Yazar, Editör, Akademisyen Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu ile Sohbet

 Cem Arslan: Merhaba: sizi akademisyen, yazar, çevirmen, editör olarak tanıyoruz. Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Merhaba. Ben Maraş’ta dünyaya geldim. Öykülerden oluşan “Üç Arkadaş” adlı eserin müellifiyim. İstanbul Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatından doktora yaptım. Öykü yazarıyım.

Cem Arslan: Hangi dillerden tercümeler yapıyorsunuz?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Yaptığım çeviriler, özgeçmişimle ilgili ayrıntılara www.academia.edu’daki sayfamdan bakabilirsiniz. Orada çalışmalarım ve biyografim ayrıntılı olarak var.

Cem Arslan: Köroğlu Dergisinin kurucu editörlüğünü yaptınız. Türk Dünyası ortak edebiyat dergisi Köroğlu, Türk edebiyatına yeni bir nefes oldu. Ağırlıklı olarak gençlere yer veren bir dergiydi.

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Köroğlu Dergisi projesini İstanbul’da doktora eğitimim sırasında hazırladım. Bu projeyi İstanbul’da yayıncılıkla ilgilenen birtakım yerlere versem de proje kabul edilmedi. Daha sonra genç yazar arkadaşımız Adem Bey’e bu projeden bahsettim.  Bu projeyi Eskişehir’de gerçekleştirebileceğimizi söyledi. Adem Bey, çevirmen ve şair olmasının yanında kültürle de yakından ilgilenmekteydi. O zamanki valiye durumu iletti. Türk Dünyası Vakfı’nın desteğiyle dergi yayın hayatına başladı. Türk Dünyası ortak edebiyat dergisi olarak yayın hayatına başlayan Köroğlu, genç yazarlara yer veren genç yazarların, çevirmenlerin eserlerinin sergilendiği bir edebî muhit olmak istiyordu. Bu arzusuna da dergi çok kısa bir zamanda erişti. Mikail Müşfik özel sayısıyla dergi yayın hayatına ara verdi.

Dergi yayın macerasında toplam 317 yazı yayımladı. On üç çevirmeni edebiyatseverlere tanıttı. Kültür hayatımıza yenilik ve renk getiren Köroğlu Dergisi şiir, hikâye, deneme, röportaj vb. edebî türlerde yazılar yayımladı. Köroğlu Dergisi Kazak edebiyatından Abay, Alihan Bökeyhan, Mukağali Makatayev’e; Azerbaycan edebiyatından Ramiz Asker, Eyvaz Zeynalov, Ejder Ol, Sabir Rüstemhanlı, Mikail Müşfik’e; Kırgız edebiyatından Murza Gaparov, Tölögön Kasımbekov, Kasım Tınıstanov’a; Türk edebiyatından Ahmet Midhat’a özel sayılar hazırladı. On iki sayısı özel sayı olarak yayımlandı. Sadece ilk sayısını genel sayı olarak çıkardı. Köroğlu Dergisi indeksini kendi academia.edu’daki sayfamda yayınladım. İlgilenenler oradan bakabilirler.

Cem Arslan: Türk Dünyası ortak edebiyat dergisi olan Köroğlu Dergisi çok etkili bir edebî ekoldü. Bu gücünü nereden alıyordu? Şimdi yeniden yayın hayatına başlayacağını duyduk. Siz dergide yeniden rol alacak mısınız?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Evet derginin yayın hayatına başladığını duydum. Köroğlu Dergisi gücünü gençlerden, genç yazarlardan alıyordu. Genç yazarların önünü açan onların projelerine destek olan bir edebî mahfildi. Bugüne kadar Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili yapılan bütün çalışmalara destek olduğumu söyleyebilirim. Çok iyi genç editörler yetiştirdim. Onların önünü tıkamak istemiyorum. Genç editörler Köroğlu’nu ve diğer dergileri daha da ileriye taşıyacaklardır.

Abay ile ilgili Türkiye’de Temrin Dergisi, Ankara Dil Tarih edebiyat dergisi, Berceste Dergisi, İlesam’ın edebiyat dergisi, Köroğlu Dergisi özel sayılar hazırladı. Büyük Kazak filozofu, edibi Abay için beş tane özel sayı hazırlanmış. Bu yıl İstanbul’da yeni özel sayılar hazırlandı. Gördüğünüz gibi Türk Dünyası ortak edebiyat dergisi Köroğlu gibi 10 tane dergi çıksa yine de Abay için özel sayı hazırlamaya yetişemiyor. Daha fazla Türk Dünyası ortak edebiyat dergileri çıkmalı. Bu rekabetten kazançlı çıkan edebiyatımızdır.

Cem Arslan: Köroğlu Dergisinin yayın hayatı iki yıl sürdü. Neden yayın hayatına devam etmedi?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Bütün dergiler için en temel sorun finanstır. Yani paradır. Yurt dışına çok sık çıkmamdan dolayı dergi ekibini oluşturarak editörlüğü şair Mehmet Ali Kalkan’a devrettim. Dergi, yayın hayatına devam etmekteydi. Daha sonra maddî destek kesildi ve dergi aksamaya başladı. Mehmet Ali Kalkan editörlüğünde 13. sayısına kadar devam etti.

Kazakistan’a Ahmet Yesevi Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak atandım. Orada üç yıl çalıştım. Birçok edebiyat sayısının özel dosyalarının editörlüğünü yürüttüm. Edebî çalışmalarımıza ara vermedik. Köroğlu Dergisi İstanbul’daki birçok edebiyat dergisine örnek oldu. Temrin dergisi Köroğlu özel sayılarını görünce birlikte böyle özel sayılar yapmak istedi. Temrin’in dünya edebiyatına daha fazla ilgi duymasına, ekseninin daha da genişlemesine neden oldu bu süreç. Köroğlu’nun yayın hayatı kısa sürse de dergi amaçlarına ulaştı. Çok daha geniş ufukların, projelerin hayata geçmesine vesile oldu. Köroğlu Türk edebiyatında birçok yönüyle birçok dergiyi etkiledi. Bir müddet suskun kaldı; ancak şimdi yeniden yayın hayatına başladığını duyduk. Dergiye yayın hayatında başarılar diliyorum. Edebiyatımıza yeni özel sayılar kazandıracağından şüphem yok.

Cem Arslan: Temrin dosyalarından bahseder misiniz?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Temrin Dergisi, Dünya Edebiyatından çok iyi dosyalar hazırladı. Bendeniz Türk Dünyası edebiyatıyla yapılan özel sayıların editörlüğünü yürüttüm. Temrin Dergisinde Arap edebiyatından Nobel ödülünün sahibi Necip Mahfuz, Türk edebiyatından Ahmet Midhat, Hilmi Yavuz, Oğuz Atay, Şeref Yılmaz ve diğer yazarlar hakkında özel sayıları çıktı. Dergide bu zamana kadar Azerbaycan edebiyatından Mirza Alekber Sabir, Anar, Zahid Halil, Elabbas Bağırov, Eyvaz Zeynalov, Bahtiyar Vahabzade; Tatar edebiyatından Şehabeddin Mercani, Ayaz Gıylecev; Özbek edebiyatından Çolpan, Abdullah Kadiri; Kazak edebiyatından Abay, Alihan Bökeyhan, Turar Rıskulov, Kırgız edebiyatından Cengiz Aytmatov, Aydarbek Sarmanbetov, Abdıkerim Muratov, Alıkul Osmonov; özel sayıları yayınlandı.

2020 yılında Azerbaycan, Kazak, Kırgız, Tatar, Türkmen ve diğer ülkelerin yazarları için peş peşe özel sayılar hazırlandı. Temrin aynı zamanda yazarların, çevirmenlerin, editörlerin yetişmesi için ayrı bir ekol, okul oldu. Orada yetişen editörler kendi edebiyat dergilerini kurdular. Temrin Dergisi her zaman yeni projelere açık bir dergi. Temrin edebî ekolünün kurucusu Şeref Yılmaz, Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili kendisine sunduğumuz bütün projelerimizi kabul etti.

Cem Arslan: Temrin Dergisi aynı zamanda Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili kitaplarının yayınlanmasına da öncülük ediyor. Yayınevinden Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili birçok kitabın çıktığını görüyoruz.

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Evet Cem bey, dediğiniz gibi Temrin Dergisi Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili basılan kitapların çıkmasına da öncülük ediyor. Azerbaycan edebiyatından Eyvaz Zeynalov’un beş eseri Türkçe yayınlandı. Ayrıca Aslan Kuliyev, Galip Şefahet’in eserleri  Anatolia Kültür Yayınları arasında çıktı. Zahid Halil, Elabbas Bağırov ve diğer Azerbaycanlı yazarların eserleri yayına hazırlanıyor. Aşur Özdemir ve Bayan Kerimbekova’nın telifi Çağdaş Kazak Edebiyatı, Rızaeddin Fahreddin’in telifi olan Ahmet Midhat Efendi ve Türk Dünyasından daha birçok seçme eser Türkçeye çevrilerek kitap olarak basıldı. Bu edebî ekolün artık bir Türk Dünyası Edebiyat serisi var. Şeref bey hem yayınevinin hem de Temrin Dergisinin sahibi. Ayrıca Yazarlık Akademisinin Başkanı. Dergi bu yönüyle de kitapların yayınlanmasında köprü vazifesi görüyor.

2020 yılından itibaren aylık olarak çıkmaya başladı. Temrin sadece Türk Dünyası değil, Arap, Rus, Fransız, İngiliz, Fars ve diğer edebiyatları da yakından takip eden, dünya edebiyatıyla ilgili birçok kültür projesi geliştiren, modern bir dergi. Derginin çok estetik bir şekilde, başından sonuna kadar büyük bir titizlikle hazırlandığını söyleyebilirim. Temrin 2020 Eylül ayında 107. sayısını yayınladı. Edebiyatımız için eşsiz bir arşiv oluşturdu.

Cem Arslan: Türk Edebiyatı Dergisi Kazak Edebiyatı özel sayısının editörlüğünü yaptınız.

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Türk Edebiyatı Dergisi sadece Kazak edebiyatı özel sayısı hazırlamıyor. Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar edebiyatlarıyla ilgili özel sayıları yayın politikasına dahil etti. Birçok sayı hazırlandı. Bu sayılar peyderpey yayınlanacak. Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü Müdürlüğüm sırasında konferans için Bahtiyar beyi enstitümüze davet ettim. Daha sonra birlikte Türkistan’dan Taşkent’e gittik. Taşkent’te panele katıldık. Orada bu sayıyla ilgili anlaştık. Kazak edebiyatı özel sayısı yeni bir ivmeyi başlattı. Edebî süreç, projeler hızlandı. Bahtiyar Bey, Türk Edebiyatı Dergisini İstanbul’da Türk dünyası edebiyatının merkezi yapmak için uğraşıyor. İstanbul’da yayınlanan diğer dergiler de bu konuda birbirleriyle rekabet ediyorlar. Bu rekabet yeni özel sayıların çıkmasına neden oluyor, yeni üretimleri ve kaliteyi olumlu yönde etkiliyor.

Cem Arslan: Hece Öykü dosyalarından bahseder misiniz?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: İstanbul’da doktora eğitimim sırasında Hece Öykü Dergisi ile birçok projeye imza attık. Türk Dünyası öykü dosyalarının editörlüklerini yürüttüm. Daha sonra bu dosyalar kitaplaştı. Dergilerdeki özel dosyalar, kitaplarla birlikte 30’dan fazla eserin editörlüğünü yaptım. Bu öykü antolojilerini Türk Dünyası Vakfı Eskişehir’de 5000 tirajla ikinci baskısını yaptı. İnsanın emeği, alın teri hiçbir zaman zayi olmaz.

Cem Arslan: İstanbul’da son yıllarda Türk Dünyası edebiyatı çok fazla rağbet görüyor? Bu konuda düşünceleriniz neler?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Sadece İstanbul’da değil dünyanın birçok şehrinde Türk Dünyası edebiyatı etkileşim içerisinde. Biz Türkiye’den bahsedecek olursak, Türkiye’de Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili projeler maddî olarak destek görüyor. Türk Dünyası edebiyatı pastası var. Bu pastanın oluşturduğu maddî gelir var. İstanbul’da Türk Dünyası edebiyatıyla ilgili yayın yapan dergi ve yayınevleri elbette bu pastadan kendi payını almak istiyor. Maddî gelir, finans olmadan hiçbir şey yürümüyor. Herkes nasibine düştüğü kadar bu pastadan payını alacaktır. İstanbul’daki yazar kuruluşları, dernekleri, yayınevleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Almanya, İngiltere vb. birçok ülkelerin yazarlık kuruluşlarıyla, dernekleriyle ortak projeler yapıyorlar. Bu projeler için ayrılmış bütçelere, paraya da ortak oluyorlar. Hem baskı ücretlerini karşılıyorlar hem yazarlara, çevirmenlere telif ücretleri ödüyorlar hem de iyi kârlar elde ediyorlar.

Cem Arslan: Türk Dünyası edebiyatının yayınının oluşturduğu bir finanstan bahsettiniz. Elbette profesyonel işler parayla olur. Biz dergi ekibi olarak Türk Dünyasına eğilmek istiyoruz. Belki ileride Türk Dünyası edebiyatı ekleri çıkarabiliriz. Bu konuda tavsiyeleriniz ne olur? 

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Bu konuda çalışan çevirmen, editör, yazar, yayınevi, matbaa, kitapçı kısaca herkes kazançlı çıkıyor. İstanbul’da yaptığım yayınladığım kitaplardan çok iyi telif ücretleri aldım. Hatta eğitimim sırasında bir müddet işsizdim. Çeviri yaptığım kitaplardan aldığım telif ücretleriyle geçindim. Çevirdiğim bir kitabın telif ücretiyle üç ay geçindiğim oldu. Bu işte dinamik genç, iyi editörlerden birini bulup çalışmanızı tavsiye ediyorum. Matbuatı taradığınızda birçok editörle karşılaşacaksınız.

Cem Arslan: Birçok edebiyat projesine imza attınız. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Sadece kendi işimi yapmaya odaklandım ve kendi işimi yaptım. Hayatımda istediğim şeyleri, hayallerimi gerçekleştirdim. 2010 yılında yüksek lisansımı tamamladım ve daha sonra İstanbul’a yerleştim. Son on yıl içerisinde İstanbul’daki edebiyat dergilerinde iki yüzün üzerinde özel dosyanın, birçok edebî ve bilimsel kitabın editörlüğünü yaptım. Bence bu kendi hayatıma, emeğime, eğitimime, mesleğime, hayallerime, ümitlerime verdiğim en güzel cevaptır.

Cem Arslan: Röportaj için teşekkür ediyoruz.

Dr. Ömer Küçükmehmetoğlu: Dergi çalışmalarınızda başarılar diliyorum.