Bir telli turna gelse yârimin diyârından
Ol kâmet-i bâlâdan bir rayiha getirse
Keşke geçmiş olsa da bağının civârından
Sevda ile derilmiş gül-i rânâ getirse
Rabbim! Onsuz nasıl da boş ve kurak şu dağlar
N’ola bir gün gönlüme bir hoş vaha getirse
Gül yüzün görmeseydi ay, güneş, yıldız ağlar
Ansızın çıkıp gelse cana ziya getirse
Zaten koşup dururum hayalinin peşinden
Razıyım sonu gelmez nice hülya getirse
Neler çektiler neler şu aşkın ateşinden
Her Kerem’e bir Aslı, Kays’a Leyla getirse
Yâd el açmış bağrıma derindir yârelerim
N’ola ihsan eylese bize şifa getirse
Kollarım tutmaz olmuş, tükenmiş çarelerim
Bin cefaya razıyım bir tek safa getirse
Nasıl da kavrulmuşum cehennem sıcağında
Fezalar serinlerdi bâd-ı sabâ getirse
Bir ömür böyle geçti kül oldum ocağında
Toz olup savrulurdum eğer rıza getirse
Tek kaşık suda boğmuş iblis-i lâin bizi
Yâr, ondan kurtaracak tavr u eda getirse
Gösterip tüm ruhları pak edecek denizi
Hazanı bahar eden nice sevda getirse
Ah bizi şefkatiyle çıkarıp şu bataktan
İçi inci ve mercan dolu derya getirse
Hep gaflet uykusuyla uyuduk, şu yataktan
Kaldırsa da bir aydın arz u sema getirse
Ey yüceler yücesi kesilmez senden ümid
Bağışlarsın kulunu nice hata getirse
Gönderip Mustafa’yı âlemi kıldın said
İzin versen, bize de bir mavera getirse
Ahmed’im şu uykusuz gözlerin kapansa da
Yâr, yüzünü gösteren bin bir rüya getirse
Ve mahşerde ismini şefaatla ansa da
O ölmezlik yurduna kutlu nidâ getirse