Devlet-i Âliye’ye pusu kurmuştu zillet
Yedi düvele karşı tek yumruk oldu millet
Basiret nazarıyla gafletten uyandılar
Vatan yanmasın diye kor ateşte yandılar
Karanlığın üstüne şimşek gibi çaktılar
Bentlerini yıkarak sonsuzluğa aktılar
Cennete girer gibi ölüme atıldılar
Şehadet kervanına gönüllü katıldılar
Gök kubbenin altında silkinip doğruldular
Gömlekleri kefendi, al kanla yoğruldular
Sıcak nefesleriyle yaz ettiler kışları
Düşmanları ürküttü o kartal bakışları
Nusret Mayın Gemisi, olur kıldı olmazı
Düşürmediler dilden salâvatı, niyazı
Yiğit Seyit Onbaşı, Hakk’tan güç alan nefer
İnancın eseriydi kazanılan bu zafer
Bu mahşer meydanında millet kalktı ayağa
Bedr’in aslanlarını taşıdılar bu çağa
Geçtik anadan, serden; gayri esaret yetti
Koçyiğitler bombaya göğsünü siper etti
Soframıza koydular, ye diye zehir aşı
Yendik makûs talihi, çatladı sabır taşı
İngiliz, Fransız’ın defterleri dürüldü
O gün Çanakkale’de büyük hesap görüldü
Kınalı kuzularım ecel şerbeti içti
Ruhların gurbetinden yurda, sılaya göçtü
Milenyum denen çağda bu ruhu arıyoruz
Seyrettiğimiz filmi geriye sarıyoruz
Çanakkale ruhunu maziden dermeliyiz
Hayata hayat katıp yarını görmeliyiz