loader image

Sanatçı Ahmet Efe İle Sohbet (2)

Genç Yürekler

 

Genç Yürekler: Çalışmalarınızı nerede, nasıl ve ne zaman yapıyorsunuz?

Ünlü bir müellifimizin işaret ettiği gibi çalışmak için lüzumlu yer, zaman ve imkân aramıyoruz. Zira bize göre de her yer ve zaman çalışmak için müsait durumdadır. Çoğu vakitler tam bir sessizlik ortamının doğduğu kendi evimde bulunuyorum. Herhangi bir işyeri ile münasebetim olmadığından hamdolsun rahat durumdayım. Evde, şimdilik bana yeterli gelebilen bir kütüphanem olduğu için de şanslıyım. Kalabalık yerlere gitmekten bu sayede kurtuluyorum. Üstelik kalabalık yerleri, curcunalı ortamları ve boş yere yapılmakta olan münakaşaları sevmediğimden sosyal bir çevre edinemediğimi söylemeliyim. Ne yaparsınız ki, okumak ve yazmak için yalnızlık gerekiyor.

 

Genç Yürekler: Yazı ve şiir hayatınız ve yaşantınız konusunda yakın tarih şahsiyetlerinden ve yaşayan insanlardan örnek aldıklarınız ya da beğendikleriniz var mı?

Bu konuda açık şeyler söylemem doğru olmaz. Elbette etkilendiğimiz, yaşantısına özendiğimiz, onun gibi olmak istediğimiz insanlar vardır. Yazı ve şiirde ufkumuzu açan, bize yol gösteren, işaret veren önderler daha önceki asırlar içinde yaşamış ve göçmüşler. Son dönemlerde onların takipçileri arkadaşlarımız var, büyüklerimiz var. Burada, yaşantım için gerçek önderlerden biri olarak kabul ettiğim muhterem babam (“Fetavayı Hindiye” isimli 16 ciltlik büyük Hanefi Fıkhı Ansiklopedisi’ni Arapçadan tercüme eden) merhum müftü Mustafa Efe’yi zikretmeliyim. Bütün hayatı boyunca Allah’ın rızasına yönelik ameller peşinde koştuğunu, ilim ve bilgi yolunda çok yükseklere çıkmış olduğunu gördüğüm bu muhterem zatı kendime örnek olarak almaya çalışıyorum. Bunda pek başarılı olduğumu iddia edemem. Zira o çok hasbî, çok içten, çok samimi idi. Ağzından hak ve hayırdan başka bir söz çıkmıyor, çevresini bir kandil gibi ışıtıp duruyordu. Yüce Allah kendisine rahmetiyle muamele edip, ebedî nimetleriyle mükafatlandırsın.

 

Genç Yürekler: Gençlere ne gibi öğütleriniz olabilir?

Gençlere, çok okumalarını tavsiye eder, bundan başka çıkar yol olmadığını hatırlatmak isterim. Okumak, eylemlerin en soylusudur ve kişiyi inşaallah hakikate ulaştırır. Bununla genelde her türlü okumayı kastediyorum. Ancak akıllı kimseler öncelikle kendilerine lüzumlu olanlarla meşgul olur. İyi kitaplara, hayırlı eserlere yönelmek lazımdır. Zira vakit, nakittir. En kıymetli hazine ömrümüzdür ve onu faydalı okumalarla değerlendirmek lazımdır. Yazmak isteyen de elbette yazacak. Bir şeyler söylemek isteyeni kimse susturamaz zaten.

 

Genç Yürekler: Sizce, sakıncası yoksa aile efradınızdan çalışmalarınızda yararlandıklarınız var mı, onlar hakkında bir şeyler söylemek ister misiniz?

Çalışmalarımızda babamdan yararlandığımı daha önce söylemiştim. Bu arada çocuklarım ve ailem de bütün faaliyetlerimizin tabii ortağı durumunda. Onların anlayış ve desteği olmasa huzurlu bir çalışma ortamı zaten bulunamaz. Hamdolsun bu konuda hem ailem, hem çocuklarım çok anlayışlı davranmakta, benim yalnızlığıma katlanmaktadırlar. Üstelik zaman zaman çocuklarıma anlattığım hikâye ve masalları da kitap haline getirdiğim oldu.

 

Genç Yürekler: Medya dünyası ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Medya dünyasında önemli gelişmeler yaşanıyor. İnternet aracılığıyla dünya daha da küçülmüş durumda. Konunun önemini anlayanlar piyasayı doldurmaya çalışıyor. İletişim ağları çok gelişti. Her ne kadar teknolojiyi üreten ondan daha fazla istifade eder sözü doğruysa da üretilmiş şeyden mümkün olduğunca istifade etmek de gerekir. Dikkatli davranarak imkân ve fırsatlar değerlendirilmelidir. Bence şimdi yapılması gereken en önemli iş bir takım zalim kimselerin kurduğu yalan imparatorluğunu yıkmaktır. Medya dünyasında yalanın hâkimiyeti sürüyor ne yazık ki. Uydurma haberlerle kamuoyu yönlendiriliyor. Bunların ipliği pazara çıkartılmalı ve mumları söndürülmelidir. En önemli hasletimiz “edep” olmalı ve her vakit “Edep yahû!” diyebilmeliyiz.

 

Genç Yürekler: Türk ve İslâm dünyasının geleceği ile ilgili neler söylemek istersiniz?

İnşaallah her şey daha iyiye gidecek. İslâm dünyası kendisine kurulan tuzakları fark ediyor ve mukabil tedbirleri almaya çalışıyor. Kendini iyi yetiştirmiş hasbî adamlarımız çoğalmakta, gayretleri semeresini vermektedir. Müslümanların en büyük meselelerinden biri başlarındaki zorba idarecilerle ilgilidir. Zira bunların bir kısmı, İslâm düşmanı güçler tarafından çeşitli oyunlar ve darbelerle başa getirilip desteklenmektedir. Bu sebeple onlar kendi milletlerine hizmet edecekleri yerde başkalarına hizmet peşinde koşuyorlar. İnsanî gelişmelerinin önüne set çekilip kölelik yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Asıl olan hürriyettir. Asıl hürriyet ise Allah’ın kulu olmakla kazanılır. Ondan başka hiç kimsenin kulu olmayan kimseler özgürdür ve insanlığın nihai hedefi bu olmalıdır. Dikkat etmek gerek. Attığımız her adıma, verdiğimiz her oya, gösterdiğimiz her ilgiye dikkat etmek gerek. Teyakkuz önemli. Her birimiz “murabıt” olmadıkça işin içinden çıkamayız.

 

Genç Yürekler: Teknoloji hayatı nasıl etkiliyor ve olumsuzluklarına nasıl karşı koyabiliriz?

Teknoloji, çok tabii olarak onu üretenin kültürüyle birlikte geliyor. Bu sebeple interneti hakkıyla kullanmak isteyen kimsenin İngilizce bilmesi, o kültüre aşina olması isteniyor. Dikkatli olunması lazımdır. İnsanlığın hayrınadır diye sunulan birçok şey büyük tehlikeler getirebilir. Sözgelimi, internete girmeyi alışkanlık haline getiren bazı kimseler ve özellikle çocuk ve gençler pek çok zararlı yayınla yüz yüze gelmektedir. Teknoloji bizatihi kötü bir şey olmamakla beraber, ardında bir sürü kötülüğü çekip getirmektedir. Bazı araştırmacılar teknoloji çağındaki ölümlerin daha önceki dönemlerden fazla olduğunu söyleyerek onun kötü sonuçlarına işaret etmektedirler. Bütün bunlar dikkate alınmalı ve ölçü kaçırılmamalıdır. Şurası da bir gerçektir ki, hayat kendi akışını sürdürmekte, dış müdahalelerden fazla etkilenmemektedir. Su, arkını bulur. Telaşa gerek yok… Vesselâm…